1 Haziran 2014 Pazar

Green Duck Cafe - Ümraniye

Açık havada pazar kahvaltısı hayalimizin, havanın yağmurlu olması sebebiyle suya düştüğü bir sabah, "yakınlarda bir mekanda yeriz" diyerek kendimizi dışarı attık. Çok sefer önünden geçtiğimde kulakları tırmalayacak şekilde bana "Yeşil Ördek Gibi" türküsünü mırıldatan Green Duck Cafe dikkatimizi çekti. Ümraniye Alemdağ caddesi üzerinde bulunan bu mekan, açıkçası dışardan çok albenili görünmüyordu. Yağmurda yürüme fantezim olmadığından yeşil ördek gibi daldık kafeye :) Biliyorum sol kulağım çok çınlayacak ama bu espriyi yapmasaydım gözüm açık giderdi :)

Dışarıdan o kadar da güzel görünmeyen mekanın içerisine girdiğimizde biraz ön yargılı yorum yaptığımızı farkettik. Kafenin içerisi oldukça renkli ve ferah bir konsepte sahipti. Ümraniyenin klasik kafeleri gibi mecburen uzun bir koridor tarzında olan kafenin arka tarafında üzeri kapalı ancak yanları açık olan tarafa doğru ilerledik. Orada yeriz diye düşünürken, yoğunluk sebebiyle eskiden maç izlediğimiz kahve konseptine döndüğünü görünce vazgeçtik. Ön tarafta 2 şer kişilik şirin masalardan birine yerleşip, eşsiz metro inşaatı manzarası izlemeye karar verdik.

Niyetimiz kahvaltı olduğundan menüdeki diğer ürünlere çok takılmadan direk olarak kahvaltı bölümüne göz attık. Mekanda iki çeşit kahvaltı tabağı mevcut. Birisi klasik olarak nitelendirebileceğimiz bir kahvaltı tabağı, diğeri ise Green Duck Kahvaltı tabağı olarak adlandırılan bir kahvaltı tabağı. İkisi arasında tahmin edebileceğiniz üzere bir kaç çeşit fark var. Su böreği, hellim peyniri ve sınırsız çay. Siparişimiz kısa süre içerisinde masamıza geldi. Tabağa ilk bakışımda olumlu düşüncelere kapıldığım söyleyebilirim. Sunum oldukça güzeldi. Aşağıda resimde de göreceğiniz sunumdaki tabaklardan evime de almayı istediğimden, zaten +1 puanla başlamış olduk. Çok büyük olmayan bu tabağın içerisine menünün içerisinde malzemeleri biraz fazlaca sıkıştırdıklarını söyleyebilirim. Birkaç küçük ekle tabak rahatlatılabilirdi. Böylece kaşarı kesme tahtası olarak kullanmak zorunda kalmazdık :) Ancak görüntü için son sözüm, iyi olduğu yönündedir.

Tabakta beyaz peynir, kaşar peyniri, hellim peyniri, eski kaşar, kaymak, tereyağı, bal, reçel,zeytin, sosis, salam, jambon, domates, salatalık, roka, maydanoz ve ceviz vardı. Tabağın genelinde lezzet olarak muhteşem diyebileceğim bir tat yoktu. Hellim peynirini sanırım tost makinesinde kızartmışlar. Zira damağında dün yapılmış kaşarlı tost tadı bıraktı :) Lezzetin sunum kadar beni etkilemediğinin altını çizmeliyim. Birçok yerde yapılan ve bence hata olarak sayabileceğimiz bir husus burada da gözüme çarptı. Domates ve salatalığın, diğer diğer kahvaltılıklarla aynı tabakta iç içe olması. Özellikle domates suyunda yüzen kahvaltılıklar favorimdir :) Ayrı bir tabağı tercih ederdim. Hellim hariç, diğer peynirlerin standart bir lezzeti vardı. Bal, reçel, tereyağı ve kaymağın tadını unuttuğumu söyleyebilirim. Kahvaltıda su böreği olduğunu bildiğim için heyecanımız devam etmekteydi. Tabak geldikten 5 dakika sonra su börekleri geldi. Görüntüde hiç su böreğine benzemiyordu ancak bir umut tadı su böreğidir dedik. Fakat yanıldık, peynirli ve hazır bir börek geldi. Sıcaktı ancak özelliksizdi. İlk gelen çayları sanırım eski olması sebebiyle kötüydü. Ancak son içtiğimiz bardaktaki çaylar iyiydi. Yerken keyif aldığım tek şey sıcak ekmeklerdi :)

Servis hızı iyi olmakla birlikte istenmeden çay gelmemesi negatif olarak gözüme çarptı. Çalışanların güler yüzü ve hizmetteki özverisi gayet güzeldi. Özellikle bayanlar için önem arz eden lavaboları ise temizdi. Fiyatları standartlarda olmakla birlikte performansla kıyas edersek biraz fazla diyebiliriz. İlgili kahvaltı menüsünün fiyatı 17,5 TL.

Sonuç olarak, eğer Ümraniyedeyseniz ve sadece doymak için kahvaltı yapmak istiyorsanız mekana gidebilirsiniz :) Yine de bir öğlen veya akşam yemeği yemek için bir şans daha vereceğim kısmetse.

Bir cümle: Dinlenme tesisi kahvaltısının bir tık üzerinde, öğrenci evi kahvaltısının bir tık altında :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder